14 Ocak 2023 Cumartesi

21.Yüzyıl Çağdaş Resim Sanatı'nın Parlayan Yıldızı ''Gürkan Gürsoy''

 21.Yüzyıl Çağdaş Resim Sanatı'nın Parlayan Yıldızı 

''Gürkan Gürsoy''



Gürkan Gürsoy; Yeni Dışavurumculuk (Neo-Ekspresyonizm) denildiğinde tepkisel eserleri ile özgürlüğünü ve bireyselliğini gözler önüne seren önemli isimlerden biridir.

Sanatçının özellikle doğa ve doğal yaşamın giderek yok olarak insanoğlunun demir ve taş yığınlarına dönüşen metropol hayatı içerisindeki özünü koruma çabası ve yaşam mücadelesini yansıttığı eserlerinde geometrik figürler dikkat çeker. Doğa biçimleri ve doğanın yok oluşu, izleyiciye bu yok oluşun arkasında yatan nedenleri anlatmak istercesine en yalın hallerine indirgenir.


Mekanlar ve figürler tamamen soyutlanmış, çizgi ve renklerin gücü ile yansıtılmıştır. Soğuk renk hakimiyetinde olan eserlerde anlatılmak istenen, tepkiye dikkat çekici bir kasvet ve gerçeklik gözler önündedir.

Figürlerdeki çizgisel betimlemeler belirgin ve keskin hatlara sahiptir. Sanatçı, figürlerdeki keskin hatlarda gerektiğinde bükülmeler yaparak dışavurum çoşkusu ile biçimlerin doğmasını sağlar ve düşüncelerini tüm açıklığı ile iletir.


Soğuk renklerin yanında siyah ve beyaz çok net kullanılmıştır. Yer yer figürlerdeki bazen de yüzeyin geneline hakim ışık ve gölge siyah ve beyazın hakimiyetinde ve belirgindir.

Perspektif uygulamalarını net bir şekilde görebildiğimiz eserlerinde çizgiler, siyah ve beyazın gücü ile birleşerek uygulanmıştır.


Gürsoy'un güçlü fırça darbeleri serbest ve özgürce tuvale yansır. Neo Ekspresyonizm'de tercih edilen, kullanılan malzemelerdeki dokunsal etki tuvale hakimdir. Yoğun boya, kalın fırça ve spatula ile sağladığı dokunsal etki resme farklı bir boyut kazandırır.


Eserlerinde renklerin birbirine karıştırılmadan boyanmış ve dokusal yüzeylerin hakimiyetini, ana figürün gücü ile birleştirerek tüm yüzeye dikkat çeken bir etki yaratır. Eserleri karşısında izleyici aynı anda tüm yüzeye hakim olduktan sonra tek tek detaylara yönelir.

Eser üzerinde çok fazla renk kullanımına gitmeyen sanatçı, siyah ve beyazı temel alarak çoğu zaman mavi ve tonlarını ya da kırmızı ve tonlarını tercih eder. Bazı eserleri ise tamamen siyah ve beyazın hakimiyetinde olup tercih ettiği bir-iki renk seçeneği ile ön plana çıkarmak ya da arka plana atmak istediği alanlara uygulama yapar.



Bu durum önce, resme ilk baktığınızda amaçsız gibi görünen çizgisel ve keskin figürlere dikkat çeker. Ardından da tüm yüzeye sahip olmanızı sağlayarak resimdeki anlatılmak istenen duyguyu algılatır.
Önce amaçsız gibi görünen figürlerin amacı da açıkça ortaya çıkar.

Gürsoy'un eserlerindeki bütün bu uygulamaları, içinde yaşadığımız doğanın insanoğlu tarafından yok edilişine bir tepki ve ilkel yaşamdaki sadeliğe dikkat çekişi barındırır. Sanatçıya göre sanat, güzelleşmek ya da çirkin olanı gizlemek için değildir. Hayatın içinden olmalı ve hayatın gerçeklerini gözler önüne sermelidir.

Doğanın içindeki şiddet karşısında, insanın en saf halini ve özünü arama çabasıdır.


Neo Ekspresyonizm'de figürlerdeki soyutlamalar, abartı ve deformasyonların, çoğunlukla çizgi ve özellikle de renklerin gücü ile oluşturulmuş fantastik soyut mekanlar ile bütünleşmesi aslında, sanatçının iç dünyasının ve hayal gücünün en büyük göstergesidir.


Yeni Dışavurumcu resimler, içinde bulunduğu gerçeklere karşı tepkisel olarak iç dünyasına yönelen sanatçının, hayal gücündeki izlenimlerinin yansımasıdır.

Funda Tümer'in Sanat ve 21. Yüzyıl kitabından Ressam Gürkan Gürsoy