30 Nisan 2023 Pazar

BÜYÜK USTA MUHSİN ERTUĞRUL

TÜRK TİYATROSUNUN BÜYÜK USTASI MUHSİN ERTUĞRUL'U ANMA ETKİNLİĞİ


Türk tiyatrosunun usta ismi Muhsin Ertuğrul için Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi Fuayesi'nde anma etkinliği düzenlendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları kurucusu olan büyük usta vefatının 44. yıl dönümünde düzenlenen etkinlik ile anıldı. Etkinliğe tiyatro ve sinema dünyasından çok sayıda isim katıldı.


Türk tiyatrosu ve sinemasına büyük katkıları olan Muhsin Ertuğrul, Türk sinemasına ilk uluslararası ödülü kazandırmış, Batı tiyatrosunun yorum, sahne tekniği ve yönetim alanlarındaki yeniliklerini Türk tiyatrosunda da uygulamaya koymuş ve tiyatronun tüm şehirlere yayılmasına katkıda bulunmuştur.

Ertuğrul sadece tiyatro kurmakla kalmamış, yapım şirketleri kurarak Türk sinemasına da büyük katkılar sağlamıştır. Usta oyunculuğunun yanı sıra, film senaryoları yazmış, yapımcılık ve yönetmenlik yapmıştır. Ertuğrul, Türk sinemasında tamamı renkli olan ilk filmi '(Halıcı Kız) 1953 yılında çekerek renkli filmlerinde öncüsü olmuştur.   



Muhsin Ertuğrul adına düzenlenen etkinlikte konuşma yapan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Muhsin Ertuğrul'un sanatçılığının sadece Türk tiyatrosunu değil bütün medeniyet dünyasını etkilediğini ifade ederek ''Bizler genel sanat yönetmeni olarak Muhsin Ertuğrul'dan sonra bu tiyatronun sanat yolculuğuna yön verenler biliriz ki oturduğumuz koltuğa vekaleten otururuz. Çünkü makamın gerçek sahibi Muhsin Ertuğrul'dur'' dedi. 

Çağdaş Türk tiyatrosunun batılı anlamda kurucusu olarak kabul edilen Ertuğrul, 1922-1939 yılları arasında Türkiye'de film yapan tek kişidir. 

Büyük usta, sanat yaşamının 70. yılı kutlamalarına katılmak üzere gittiği İzmir'de 1979 yılında kalp yetmezliği sonucu vefat etmiştir. Vefatından bir hafta önce, katıldığı bir törende ''Unutulmamak güzeldir. Sanatsal yaşamımın en güzel armağanını aldım. Artık ölsem de gam yemem'' diyerek duygularını ifade etmiştir. Katıldığı o törende Muhsin Ertuğrula' Ege Üniversitesi tarafından fahri doktor payesi takdim edilmiştir. 


 

 

29 Nisan 2023 Cumartesi

''MINKUS GECESİ'' SÜREYYA OPERASI'nda

LUDWIG MINKUS'un REPERTUVARI BİR KEZ DAHA SANATSEVERLERLE BULUŞACAK

Klasik balenin önemli bestecilerinden Ludwig Minkus'un repertuvarı ''Dünya Dans Günü'' kapsamında bir kez daha sanatseverler ile buluşacak.


İstanbul Devlet Opera ve Balesi, klasik bale repertuvarının en önemli bestecilerinden Ludwig Minkus'un müziklerinden oluşan seçkin bir klasik bale gösterisini sanatseverlerle buluşturdu.

Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası'nda yapılan Bale Gala ''Minkus Gecesi''nde eserleri tanıtan bir biçimde sunuldu.


Balerin ve baletlerin son derece zor hareketlerden oluşan dansları, estetik, ihtişam ve şıklık içeren bir koreografi ile sahnelendi. 


''Minkus Gecesi''nde Paguita, La Bayadere ve Don Kişot'tan bölümler sahnelendi. Sahnelenen eserlerin koreografileri Marius Petipa'ya ait.


Sahnelenen eserlerden Paquita, çingene bir kızı anlatan iki perdelik ve üç sahnelik bir bale eseri. Programda Paquita'dan balerin Berrin Kocabaşoğlu ve balet Berkay Günay tarafından ''Pas de Deux'' sahnelendi.

İkinci bale eseri La Bayadere'den hem solo hemde kordü bale kesitlerinden oluşan beş bölüm sahnelendi. Bölümler, ''Grand Vals, Saray Dansı, Altın İdol'ün Dansı, Hint Dansı ve Pas d'Action''dan oluşuyor.


Don Kişot'un ''Grand Pas de Deux'' bölümünde ise Ami Naito ve Yılmaz Berkay Günay'ın romantik havalar estiren performansları sergilendi. 

Tüm sahnelenen eserlerde, başta koreografiler olmak üzere, balerin ve baletlerin performansları, kostümler ve makyajlar izleyenleri hayran bıraktı. 

Minkos Gecesi'nin bir sonraki temsili ''Dünya Dans Günü'' etkinliği kapsamında 29 Nisan tarihinde Süreyya Operası'nda bir kez daha sanatseverler ile buluşacak. 



28 Nisan 2023 Cuma

TARİHİ MERYEM ANA KİLİSESİ RESTORE EDİLDİ

MERYEM ANA KİLİSESİ ZİYARETE AÇILDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon ve koservasyon çalışmaları tamamlanan Tarihi Meryem Ana Kilisesi ziyarete açıldı.

Nevşehir'de bulunan tarihi yapı, inşa edildiği 1949 yılından 1924 yılına kadar Ortadoks Rum ibadethanesi, 1950 ve 1983 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı. Kilise tam 40 yıl sonra tekrar turizme kazandırıldı.


Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Mehmet Savran mutluluklarını belirtirken, ''Meryem Ana Kilisesi Osmanlı döneminde ibadete açılmış olup, 1950den 1983 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmış. Bu yüzden ciddi tahribat görmüş bir yapıydı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız çok titiz bir restorasyon sürecinden sonra güzel bir eser olarak bu yapıyı şehrimize kazandırdı'' ifadelerini kullandı. 


Nevşehir Belediyesi Valisi İnci Sezer Becel, Nevşehir'in geçmişten beri farklı kültürler ile iç içe yaşadığını, miras bırakılan tarihi yapılar ile bölgenin zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu belirtti. 

Becel bu potansiyelin her yıl giderek artmasından duydukları mutluluğu da sözlerine eklerken
''Nevşehir olağanüstü doğasının yanı sıra farklı inançlara sahip insanların yıllarca birlikte yan yana yaşadıkları yörelerden biri olmuştur. Dolayısıyla ilimiz inanç turizmi açısından da ülkemizin en güzide şehirlerinden biri olarak dikkatleri üzerine çekmeyi her zaman başarmıştır'' dedi. 

Yapının açılış töreninin ardından protokol üyeleri kiliseyi gezerek bilgi aldı. 





BİLİNMEYEN ESER GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

MÜNİR NURETTİN SELÇUK'un BİLİNMEYEN ESERİ 



Münir Nurettin Selçuk'un 1952 tarihli ''Yasemen Göğsünü Aç Gel Yanıma'' adlı eseri gün yüzüne çıktı. 

Sanatçının vefatının yıl dönümü ve Cumhuriyet'in 100. yılı dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey salonunda düzenlenen ''100 yıllık Cumhuriyet'in Sesi Münir Nurettin Selçuk'' konserinde eser dinleyicisi ile ilk kez buluştu.



Konser sanatçının torunu Nükhet Sirel tarafından organize edildi. Şefliğini İlhan Özer'in üstlendiği konserde, Münip Utandı, Mustafa Doğan Dikmen, Güzin Değişmez, Çiğdem Yarkın ve Bekir Ünlüataer solist olarak yer aldı. Konserin anlatıcılığını ise İncila Bertuğ ve Hüseyin Kıyak birlikte üstlendi. 



Konserde 19. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan, Selçuk'un hocalarından meşk ettiği, plaklara okuduğu ve defterine yazdığı notaların şekliyle seslendirilen geniş bir repertuvar icra edildi. 

Türk müzik tarihinde solist olarak konser veren ilk kişi olan Münir Nurettin Selçuk'a ait  kürdilihicazkar makamındaki ''Yasemen Göğsünü Aç Gel Yanıma'' adlı eseri de bu anlamlı konserde ilk defa gün yüzüne çıkarak seslendirildi ve dinleyicilere duygusal anlar yaşattı. 


BİR TARİHİ ESERİMİZ DAHA EVİNE TESLİM EDİLİYOR

KAÇIRILAN MEZAR STELİ TÜRKİYE'YE İADE EDİLİYOR

Zeugma Antik Kenti'nden kaçırılan mezar steli İtalya tarafından ülkemize iade ediliyor. MS. 2. yüzyıla dönemine ait olan mezar steli Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İtalyan makamları ile yapılan görüşmeler sonucunda evine teslim edilecek.


Önemli bilimsel verilere sahip olan stel Roma Büyükelçiliği'ne teslim edildikten sonra ait olduğu topraklara getirilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, uzun zamandır yaptıkları çalışmalarla kaçırılan tüm tarihi eserlerimizi tek tek tespit ederek, ülkemize iadelerini sağlıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Twitter'dan yaptığı açıklamada, ''Bakanlık görevine başladığımda iadesini sağladığımız ilk tarihi eser Gaziantep Zeugma'dandı. Bugün bu antik kentimiz kökenli bir eserin daha iadesini sağlıyor. Tarihi eser kaçakçılığı ile mücadelemiz devam edecektir'' dedi.

 


27 Nisan 2023 Perşembe

YAZAR VIKAS SWARUP TÜRKİYE'de

YAZAR VIKAS SWARUP TÜRKİYE'de OKURLARIYLA BULUŞTU

Tüm dünyada izlenen ve 8 dalda Oscar ödülü sahibi olan 2008 yapımı ''Slumdog Millionaire'' filmine uyarlanan ''QA'' kitabının yazarı Vikas Swarup Türkiye'de okurlarıyla buluştu.


Rami Kütüphanesi'nde okurlarıyla buluşan yazar, ''Türkiye benim ilk göz ağrım ve görev yerimdir. İlk görev her zaman çok özeldir. Çünkü tüm geleceğiniz şekillenir'' dedi. 

Geçmiş yıllarda Ankara'da Hindistan Büyükelçiliği'nde diplomat olarak çalışan ve Hindistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı yapan yazar, Türkiye yılları, yazarlığa başlama öyküsü ve kendisiyle özdeşleşen 
''Slumdog Millionaire'' Milyoner filmine dair soruları yanıtladı. 

Büyükelçi Sunel'in sorularını yanıtlarken iki ülkenin birbirine birçok açıdan çok yakın olduklarını belirten Swarup, Türkiye'de 3 yıl yaşadığını, dönemin başbakanı Turgut Özal ve Rajiv Gandhi'nin dostluk ilişkisi kurmuş olduklarını belirtti. Bu 3 yılın iki ülke arasındaki ilişkilerin sıkılaşma yılları olduğunu, kendisininde eşiyle birlikte Türk kültürü ve Türk mutfağını keyifle keşfettiklerini sözlerine ekledi.


Swarup, diplomat ve yazar olmanın zorluklarına ilişkin kendisine yöneltilen soruya, ''Birincisi insanlar sizin hem diplomat hem yazar olabileceğinize pek inanamıyor. İkinci zorluk, kendi mesleğinizin dışında başka bir iş yaptığınızda devletiniz, asıl işinizi aksattığınızı düşünebiliyor. Üçüncüsü ise resmi görevinizden ötürü her istediğinizi yazamıyorsunuz'' sözleriyle yanıt verdi. 

''QA'' kitabının uyarlandığı Milyoner filminin Oscar ödüllerini aldığındaki hislerini ''Kitabım filme uyarlanmasıyla birlikte bir nevi gelin olarak gitti ve filmin yayınlanmasının ardından bir damadım oldu. Filmin bu kadar ödül kazanmasını izleyince çok değişik duygular yaşadım. En iyi film ödülü için sahneye çıktığımızda herkes seyircilere bakarken bir tek ben tavana bakıyordum. Kendi kendime, bir diplomat olarak burada ne işim var demiştim'' sözleriyle ifade etti.

Hindistan'daki Büyükelçilik görevi devam eden yazar, etkinliğin ardından kitaplarını okurları için imzaladı. 
 

''KAR ve AYI'' FİLMİNE AMERİKAN'dan BÜYÜK ÖDÜL

SELCEN ERGUN'un ''KAR ve AYI'' FİLMİNE ÖDÜL YAĞMURU

Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi ''Kar ve ayı'' Amerika'nın en önemli festivallerinden biri olan 66. San Francisco Uluslararası Film Festivali'nde ''Yeni Yönetmenler Ödülü''nü aldı.


Filmin başrollerinde Merve Dizdar ve Saygın Soysal yer almakta. Senaryosunu Selcen Ergun ve Yeşim Aslan'ın birlikte kaleme aldığı film, kışın bitmediği uzak bir kasabaya atanan genç bir hemşirenin oradaki erk ilişkileri, sır ortaklıkları ve şüpheyle yüzleşme hikayesini anlatıyor.


Film dünya prömiyerini 47. Toronto Uluslararası Film Festivali'nde, Türkiye prömiyerini ise 59. Antalya Altın Portakal Fim Festivali'nde gerçekleştirdi. Antalya'dan '' En İyi İlk Film'' ve ''En İyi Kadın Oyuncu'' ödülleriyle dönen ''Kar ve Ayı'', Belgrad Uluslararası Film Festivali'nde ''Eleştirmenler Ödülü'', Brüksel Cinemamed Uluslararası Film Festivali'nde Cineuropa Ödülü'nü kazanarak büyük bir başarıya imza attı.


66. San Francisco Uluslararası Film Festivali'nde, ilk ve ikinci filmlere açık olan ''Yeni Yönetmenler'' başlıklı uluslararası bölümde de gösterilen film, yarışmanın büyük ödülü olan ''Yeni Yönetmenler Ödülü''nün de sahibi oldu.

Jüri açıkladığı gerekçeli kararında filmin atmosfere, gerilime ve karakter gelişimine keskin ve incelikli bakışını yansıttığını ve yönetmenin hassas yönetimi sayesinde ana karakterin, bitmek bilmeyen bir kışta gerçeği ararken izleyicinin de onunla birlikte ürperdiğini belirtti.

25 Nisan 2023 Salı

FRANSA'DA İLGİNÇ SERGİ

BU SERGİYİ ÇIPLAK OLMAYAN GEZEMEYECEK

Fransa'da bir müze, düzenleyeceği sergide konukların çıplak olmasını ve ardından bir içki içip bu deneyim hakkında görüşlerini paylaşmalarını isteyecek. Bu sergiyi gezebilmek için konukların kıyafetlerini çıkarmaları istenecek.

Fransa Lyon'daki çağdaş sanat müzesi macLYON da düzenlenecek etkinlik, bedenin varlığına odaklanan bir serinin parçası. 

Bu sergiyi gezmek isterseniz çıplak olmanız şart



macLYON'un sözcüsü serginin amacını açıklarken '' Fikrimiz, bedenlerin diğer bedenlerle nasıl etkileşime girdiğini görmek için belirli bir alanda beden meselesini sorgulama'' dedi.

Etkinlik, macLYON ve Fransız Naturist Federasyonu Bölge Şubesi tarafından 11 Euro karşılığında düzenleniyor. 

Sergide, 1960'lı yıllardan kalma eserler bedeni, fiziksel gerçekliğiyle, kendisiyle ve dünyayla bir deneyim aracı olarak sunuyor. 

Müze yönetimi sergiyi ''özgün bir ziyaret için fırsat'' olarak nitelendiriyor. Natürizm Federasyonu başkanı Frederic Martin ise La Figaro gazetesine verdiği demeçte 'Sergi bizi herhangi bir sosyal yapaylık olmaksızın kendi algımıza geri gönderiyor'' dedi. 

Çıplak sergi gezmek ve çıplak sanatçıların performansları sanat dünyasında daha önce de uygulanan etkinlikler arasında yer almakta. 

''Vücut'' adını taşıyan sergi Temmuz ayına kadar gezilebilecek. 

İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ TARİHİ BELLİ OLDU

İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ 1-17 HAZİRAN TARİHİNDE MÜZİKSEVERLER İLE BULUŞACAK


İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 51.'si düzenlenecek olan İstanbul Müzik Festivali'nin programı açıklandı.

Borusan Holding'in sponsorluğunda 1-17 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan festival, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Telekom Opera Salonu'nda Tekfen Filarmoni Orkestrası & Jan Lisiecki konseri ile başlayacak.


İstanbul Müzik Festivali'nin resmi internet sitesinde yayınlanan programı şöyle;

1 Haziran: Atatürk Kültür Merkezi, Türk Telekom Opera Salonu 
Tekfen Filarmoni Orkestrası & Jan Lisiecki

2 Haziran: İş Kuleleri Salonu
Münih Oda Orkestrası & Nicolas Altstaedt

3 Haziran: Atatürk Kültür Merkezi, Türk Telekom Opera Salonu 
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası & Barbara Hannigan

5 Haziran: Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası
Borusan Quartet & Lucienne Renaudin

9 Haziran: Cemal Reşit Rey Konser Salonu
Hollanda Kraliyet Concertgebouw Oda Orkestrası & Matthias Goerne

13 Haziran: Atatürk Kültür Merkezi, Türk Telekom Opera Salonu 
Anne-Sophie Mutter & Mutter'S Virtuosi

16 Haziran: Atatürk Kültür Merkezi, Türk Telekom Opera Salonu 
Salzburg Mozarteum Orkestrası & Arabella Steinbacher

İZNİK'de 8 BİN YILLIK AYAK İZİ

 İZNİK'de 8 BİN YILLIK AYAK İZİ

İznik Arkeoloji Müzesi'nde 8 bin yıllık ayak izi ve 8 bin yıllık yapı ilk kez sergilendi.


Arkeologlar,Yenişehir Barcın mevkisinde yaptıkları inceleme ve araştırmalar sonucunda MÖ. 6400 yılına ait birbirine bitişik 4 evden oluşan yapıyı ortaya çıkarmayı başardı.

Evde, mercimek tohumu deposu, taş baltalar, kemik kaşıklar, insan ve hayvan figürleri bulundu.

8 bin yıllık ayak izi

Yenişehir ilçesinde bulunan 8 bin yıllık ayak izide koruma altına alındı.


Bursa'nın dünyaca ünlü tarihi kendi İznik UNESCO geçici listesinde yer almakta. Bu yıl asıl listeye alınması beklenen kentte yer alan İznik Arkeoloji Müzesi mimari örneği ile dünyadaki 2 önemli müzeden biri olma özelliğini taşıyor.

RESTORE EDİLEN TARİHİ YAPI KADINLAR İÇİN DÜZENLENDİ

RESTORE EDİLEN TARİHİ YAPI ''AİLE DESTEK MERKEZİ'' OLDU

Mardin'in Derik ilçesinde her dönem bir çok farklı hizmet veren tarihi yapı aslına uygun olarak restore edildi. 18. yy.'da inşa edilen yapı verdiği birçok hizmetin ardından  ''Aile Destek Merkezi''ne dönüştürüldü.


Yapı inşasından bugüne kadar Ermeni Kız Okulu, Hükümet Konağı, cezaevi, halk eğitim merkezi ve okul olarak hizmet verdi.

Kültür ve Turizm Bsakanlığı tarafından 2006 yılında ''1. Grup Yapı'' olarak tescillenen yapının restorasyon projesini Mardin Büyükşehir Belediyesi hazırladı.


Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanan projeye uygun olarak restorasyonu tamamlanan yapı yeni hizmetine hazır hale getirildi.

Tarihi yapıda kütüphane, kadın ve çocuklar için etkinlik alanları yer alıyor. 380 metrekare kapalı alana sahip olan yapının alt katında 10, üst katında 3 oda yer almakta.

ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ ZİYARETÇİ REKORU KIRDI

ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ ZİYARETÇİ REKORU KIRDI


Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin incisi, medeniyetler şehri Gaziantep'te bulunan ''Zeugma Mozaik Müzesi'' bayram tatilinde ziyaretçi akınına uğradı ve yaklaşık 2 bin 500 kişiyi ağırladı.

Bünyesinde barındırdığı eser ve yapılarla ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkaran müze, 6 Şubat tarihinde bölgede yaşanan depremlerden etkilenmedi. Ancak müze tedbir amacıyla kapalı tutuldu. 20 Nisan tarihinde tekrar kapılarını açan Zeugma Mozaik Müzesi bölgeye gelen ziyaretçilerin tekrar ilgi odağı oldu.


Zeugma Mozaik Müzesi dünyanın en büyük ve en önemli müzeleri arasında yer alıyor. Müzedeki en ünlü eser ''Çingene Kızı'' mozaiği.


Müze ''Çingene Kızı'' mozaiği başta olmak üzere, Roma ve Yunan mitolojisine konu olan çok özel üç boyutlu mozaiklerde dahil olmak üzere birçok eşsiz ve paha biçilemez esere ev sahipliği yapıyor. 

23 Nisan 2023 Pazar

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI

 ATATÜRK, ÇOCUKLAR ve 23 NİSAN


Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış günü, dünya üzerine gelmiş geçmiş en büyük lider olan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından dünya çocuklarına armağan edilen ilk ve tek bayramdır.

Atatürk çocuklara ve gençlere büyük önem verirdi. Geleceğin güvencesi olarak gördüğü ve önemsediği çocukları her daim baş tacı etmiş ve en iyi şartlarda yetişmeleri için büyük mücadele vermiştir.

Atatürk çocuklara 23 Nisan'ı sadece bir bayram olarak armağan etmemiş, aynı zamanda onlara Ulusal Egemenlik armağan etmiştir.


Atatürk'ün çocuklara verdiği değer ve önemi anlatan bazı sözleri şöyledir;

''Bir millettin ilerlemesindeki temel taş çocuklardır. Çocuklara gereken değeri verirseniz, ilgiyi, şefkati gösterirseniz, onlar da bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendireceklerdir.''

Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.







''Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.''

''Çocuk sevgisi insan sevgisi için bir ihtiyaçtır.''

''Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız. Çocuklar geleceğindir. Çocukları geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler.''

''Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.''

''Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar.''


''Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır.''

''Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.''

''Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendiniz ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.''

''Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.''

''Gelecek için hazırlanan vatan evlatlarına, hiçbir güçlük karşısında yılmayarak tam bir sabır ve metanetle çalışmalarını ve öğrenim gören çocuklarımızın ana ve babalarına da yavrularının öğreniminin tamamlanması için hiçbir fedakarlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim.''


''Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.''

''Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in gelecek evlatları bizden daha çok rahata kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır.''

''Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.''

''Türk çocuklarından beklediğimiz; sağlam vücut, işlek zeka ve temiz yürektir.''


''Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eser (Türkiye Cumhuriyeti Devleti) ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.''



''Her çocuğun doyasıya yaşaması gereken 23 Nisan, Türkiye'nin tek ulusal bayramıdır.''


23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI 103. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN...

Sonsuza dek ışığınla izindeyiz ATAM...



19 Nisan 2023 Çarşamba

42. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI

 42. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 42.'si düzenlenen İstanbul Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. Festivalde ulusal ve uluslararası kısa ve uzun metrajlı 59 film yarıştı.

Soho House'un ev sahipliğinde 18 Nisan gecesi düzenlenen ödül töreninde, Uluslararası ve Ulusal Altın Lale, Ulusal En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Özgün Müzik kategorilerinde ödüllerin kazananları açıklandı.


Yönetmen Joao Canijo başkanlığındaki festivalde ayrıca Ulusal Belgesel Yarışması, Ulusal Kısa Film Yarışması ödülleri ile Genç Usta Ödülü, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ve Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu ödülleri de sahiplerine takdim edildi.


Festivalin Uluslararası Yarışma jürisinde, yapımcı Dora Bouchoucha, yönetmen Teona Strugar Mitevska, yönetmen Alexandre O. Philippe ve oyuncu Maeve Jinking yer aldı.

Ulusal Yarışma jürisinin başkanlığını Emin Alper üstlenirken, oyuncu Farah Zeynep Abdullah, görüntü yönetmeni Emre Tanyıldız, kurgucu Aylin Zol Tinel ve yazar Seray Şahiner jüri üyeleri arasında yer aldı.


Uluslararası Yarışma Eczacıbaşı Topluluğu tarafından para ödülleriyle desteklendi. Uluslararası Yarışma'da Jüri Özel Ödülü Dmytro Sukholytkyy-Sobchuk'un yönettiği ''Pamfir'' adlı filme verildi.

Ulusal Yarışma'da Altın Lale Ödülü'nü Ayşe Polat'ın yönettiği ''Kör Nokta'' adlı film kazandı. Festivalin kurucularından Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü'ne Fikret Reyhan'ın yönettiği ''Cam Perde'' filmi layık görüldü.

Festivaldeki diğer ödüller ise şöyle sıralandı;

En İyi Yönetmen Ödül'nü ''Ayna Ayna'' filmiyle Belmin Söylemez alırken, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ''Ayna Ayna'' filmiyle Manolya Maya, Şenay Aydın, Laçin Ceylan tarafından paylaşıldı. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ise ''Cam Perde'' filmindeki rolüyle Alper Çankaya'nın oldu. En İyi Senaryo Ödülü ''Kör Nokta'' filminin senaristi Ayşe Polat'a takdim edilirken, aynı filmin kurgucusu Serhad Mutlu ve Jörg Volkmar En İyi Kurgu Ödülü'nün sahibi oldu. 

En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü ''Bir Tutam Karanfil'' filmiyle Barış Aygen'e verildi. En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü'nü ''Iguana Tokyo'' filmiyle Meral Efe Yurtseven ve Emre Yurtseven paylaştı. Aynı filmin özgün müziklerini yapan Kazuya Nagaya ve Sound Walk Collective En İyi Özgün Müzik Ödülü'nü kazandı. 

Umut Subaşı'nın yönettiği ''Sanki Her Şey Biraz Felaket'' filmi jüri tarafından Mansiyon Ödülü'ne layık görüldü.

18 Nisan 2023 Salı

CUMHURİYET MÜZESİ'nde 3 SERGİ BİRDEN

 CUMHURİYET MÜZESİ'nde 3 SERGİ BİRDEN


Cumhuriyet Müzesi,23 Nisan tarihinde üç sergiye birden ev sahipliği yapacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan Cumhuriyet Müzesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenleyeceği üç sergiyle misafirlerini ağırlayacak.

''Z Kuşağının Kaleminden Tarih, Kültür, Sanat'', ''Bir Küçük Tebessüm'' ve ''Bir Hayalin İnşası'' isimlerini taşıyan üç sergi 17-27 Nisan tarihleri arasında izlenebilecek.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun sergilere ait yaptığı açıklamada 23 Nisan kapsamında Ankara ve İstanbul'da özel etkinlikler düzenlediklerini belirtti.

Yahya yaptığı açıklamada ''Z Kuşağının Kaleminden Tarih, Kültür, Sanat'' isimli sergide 25 çocuğun yaptığı resimlerde kendilerine bir karakter belirlediklerini ve bu karakterleriyle bir tarihi eser gezerek, o karakterin gözünden tarihi eserimizi anlatarak tanıttıklarını belirtti. Sergide onlar gördüklerini nasıl anlattıysa izleyiciye de aynen aktarıldığını ifade etti.


''Bir Küçük Tebessüm'' sergisinde ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün tebessüm eden ve çocuklara sıcak, samimi duygularının olduğu fotoğrafları seçilerek, çocukların o anları anlattığı, hatıralarında fotoğrafların yanına koyulduğu ve her fotoğrafın hikayesinin birer objeyle aktarıldığını belirtti. 



ATATÜRK'ün DİGİTAL VERİ HEYKELİ YAPILDI

Üçüncü sergide ise müzenin bahçesinde 2. Dünya Savaşı'nda sığınak olarak kullanılmak üzere inşa edilen alanda hazırlanan sergi yapay zeka teknolojisiyle Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarının uzun bir hikayeye çevrilmesinden oluşuyor. 

''Bir Hayalin İnşası'' adını taşıyan sergi Atatürk'ün yapay zeka ile hareketlendirilmiş ve modernize edilmiş fotoğrafıyla bir dijital veri heykeli oluşturulmasından hazırlandı ve 12 dakikalık bir sergi haline getirildi. 




MESAM ve MSG FEDERASYON KURDU

 MESAM ve MSG FEDERASYON KURDU

25 bin eser sahibini temsil eden iki meslek birliği, ortak bir federasyon çatısı altında birleşerek ''Müzik Sektöründe Eser Sahipleri Federasyonu''nu kurdu.

Federasyon başkanlığını ilk dönem Recep Ergül, ikinci dönem ise Ferhat Göçer yapacak.


Recep Ergül yaptığı açıklamada yıllardır beklenen bir yapılanmayı hayata geçirdiklerini belirterek ''Her iki alanda kurulan federasyonların, yapacakları protokol ile artık tek elden lisanslama yapılacak ve tek muhattaplık söz konusu olacaktır.'' diyerek yaşanan mağduriyetlere son verme noktasında çalıştıklarını ifade etti.

İkinci dönem başkanlığı yapacak olan Ferhat Göçer ise ''Birlikten güç olacağına inanıyorum. Bu işbirliğinin tüm müzik emekçilerine iyi gelmesini ve onların faydasına olmasını diliyorum. MESAM ve MSG  olarak tüm müzik emekçileri için var gücümüzle çalışacağız'' dedi. 



15 Nisan 2023 Cumartesi

KÜRATÖR FUNDA TÜMER 32. SANAT PROJESİNİ AÇIKLADI

 ''DÜNYA SANAT GÜNÜ'nde KÜRATÖR FUNDA TÜMER 32. SANAT PROJESİNİ AÇIKLADI

2012 yılından beri tüm dünyada kutlanan bu anlamlı günde Küratör-Ressam ve Yapımcı-Yönetmen Funda Tümer düzenleyeceği 32. sanat projesinin basın açıklamasını gerçekleştirerek sanatseverlere duyurdu. 

Tümer '' Hem bir küratör hem de bir sanatçı olarak 2012 yılında, sanat ve sanatçı toplumun sesi ve öncüsüdür misyonu ile sesimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla, sanat projeleri organize etmeye başladığım bu anlamlı yolda 32. projemin duyurusunu da yine böyle önem arz eden bir günde ''Dünya Sanat Günü''nde yapmaktan mutluluk duyuyorum'' dedi. 

Funda Tümer, 2012 yılında çıktığı bu anlamlı yolda ulusal ve uluslararası tam 31 sanat projesi gerçekleştirdi. Görsel Sanatlar dalında ulusal ve uluslararası birçok sanatçı ile çalıştı. Farklı dallarda binlerce sanat eserini geniş kitlelere ulaştırdı. 


10-20 Haziran tarihlerinde 32. sanat projesinin açılışını yapacak olan küratör, ilkini 2019 yılında düzenlediği ''Büyük Dokunuşlar'' adını taşıyan projesinin 2.sini düzenleyeceğini açıkladı. 

Proje konsept bir nitelik taşımakta. Her sanatçı bu proje için, 35-35 cm. ölçülerinde 3 eserden oluşan özel bir seri hazırlıyor. 

Her biri dalında usta isimlerden oluşan resim, seramik ve fotoğraf sanatçılarından 15 kişilik dev bir kadro hazırlayan küratör isimleri de açıkladı. Sergide Resim dalında kendisi dahil olmak üzere, Banu Davun, Elçin Ercan Canbaz, Gönül Türker, Güneş Gönen, Gürkan Gürsoy, Nurgül Baş Kılıç, Nurgül Eren, Sema Koç, Seray Akın, Yasemin Bider, Yıldız Gönen, Fotoğraf dalında Çiğdem Emir ve Levent Oğuz, Seramik dalında Ersoy Yılmaz yer almakta. 



Serginin ev sahipliğini Cengiz Saçak'ın sahibi olduğu Ankara'nın önemli sanat galerilerinden biri olan ''Akdora Art Gallery'' yapıyor. 

Sergi 10 Haziran tarihinde düzenleyeceği açılışla sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. 

DÜNYA SANAT GÜNÜ

 SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR... Mustafa Kemal Atatürk


Her yıl Nisan ayının 15.günü kutlanan Dünya Sanat Günü, sanat etkinlikleri düzenlenip, cadde ve sokakların sanat eserleri ile süslendiği bir gündür.

2012 yılında yapılan 17. Dünya Plastik Sanat Dernekleri (A.I.A.P) genel kurulunda, Türkiye'yi temsil eden Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD)'nin önerisiyle Leonardo da Vinci'nin doğum günü olan 15 Nisan tarihi ''Dünya Sanat Günü'' ilan edildi.


Sanat evrenseldir ve dünyanın her yerindeki insanlar tarafından anlaşılabilir. Sanatın dil ve sınır engeli yoktur. İşte tam bu noktada Meksika'nın en önemli kültür merkezlerinden biri olan Guadalajara'da 2012 yılında düzenlenen genel kurulda 15 Nisan tarihinin ''Dünya Sanat Günü'' olarak kutlanması genel kurul tarafından oybirliği ile kabul edildi. 


Leonardo da Vinci'nin doğum günü olan 15 Nisan tarihi, yaşama katkı sunan dünyadaki tüm sanatçı ve sanatseverler için en özel gün olarak kutlanıyor. 

Dünya Sanat Günü, sanatsal yaratımlar ve toplum arasındaki bağları güçlendirirken, sanatsal ifadelerin çeşitliliği konusunda daha fazla farkındalığı teşvik ediyor. Sanatçıların kalkınmaya katkılarını vurguluyor.

15 Nisan 2012 yılında ki ilk Dünya Sanat Günü, tüm IAA ulusal komiteleri ve aralarında Fransa, İsveç, Slovakya, Güney Afrika, Kıbrıs ve Venezuella'nın da bulunduğu 150 sanatçı tarafından evrensel kutlamaya yönelik amaçla desteklendi.

Dünya Sanat Günü artık bir ''UNESCO'' günü 

2018 yılında ise teklifin öncüsü Bedri Baykam, UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay'e müracaat ederek World Ard Day'in uluslararası takvimde UNESCO günlerinden biri olarak resmileşmesini talep etti ve 2019 yılında UNESCO'nun Genel Konferansı'nın 40. oturumunda kabul edilerek tüm dünyaya ilan edildi.

2012 yılı 15 Nisan tarihinde Türkiye'de ki ilk kutlamalar İstanbul'da Abdi İpekçi caddesinde kurulan sahnede gerçekleşti. Her yıl Türkiye'nin birçok ilinde birçok farklı sanat dalında düzenlenen toplu etkinlikler ile kutlanmaya devam ediyor.