21 Mayıs 2023 Pazar

''JOHN WICK'' SERİSİ REKOR KIRDI

 ''JOHN WICK'' SERİSİ REKOR KIRDI


Başrolde ünlü ve başarılı aktör Keanu Reeves'in yer aldığı aksiyon film serisi ''John Wick'' serinin dördüncü filminin başarısıyla birlikte 1 milyon dolarlık hasılat ile rekor kırdı.

Yapımcılığını Lionsgate şirketinin üstlendiği seri, şimdiye dek elde ettiği gişe rakamlarıyla birlikte tüm seri 1 milyon dolarlık hedefi aşarak büyük bir başarıya ulaştı. 

Serinin dördüncü filmi 425,3 milyon dolarla en yüksek hasılatı yaptı.


Filmde Keanu Reeves'e Donnie Yen, Bill Skarsgard, Laurence Fishburne, Ian Mc Shane ve hayatını kaybeden Lance Reddick eşlik ediyor.

Lionsgate Motion Picture Group Başkanı Joe Drake '' Serideki birbirini izleyen her filmde kendilerini aşmayı misyon edinmiş olan Basil Iwanyk ve Erica Lee ile birlikte Keanu Reeves'in inanılmaz çalışmalarının bir kanıtıdır. Bizi bu inanılmaz başarıya ulaştırdıkları için küresel sinemaseverlere minnettarız'' dedi. 

TÜRK MÜZELERİNE BÜYÜK İLGİ

TÜRKİYE'deki MÜZELER BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR

Türkiye'de Kültür ve Turizm  Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde 212 müze ve 144 ören yeri bulunmakta.

Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği müze ve ören yerleri, 2023 yılında 4 ayda 8 milyona yakın ziyaretçiyi ağırladı.

Türk müzecilik tarihinin geçmişinin Selçuklular zamanına dayandığı Türkiye'de başta sanat, tarih, arkeoloji ve etnografya olmak üzere farklı türlerde birçok müze bulunmakta.


Osmanlı döneminde paha biçilemez değerlere sahip birçok kutsal emanet saraya taşınarak zengin bir koleksiyon oluşturuldu. 1869 yılında Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından kurulan Müze-i Hümayun ile Türk müzeciliğinin ilerlemesinde önemli bir adım atıldı.

Türk müzeciliğinin modern anlamda temellerini atan ise şüphesiz Osman Hamdi Bey oldu. Aynı zamanda ünlü bir ressam ve arkeolog olan Osman Hamdi Bey, müzecilik tarihinde bir çığır açarak İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni kurdu.


Cumhuriyet döneminde Ankara'da kurulan Etnografya Müzesi'nin ardından çok daha ileri bir seviyeye ulaşıldı.


Bugün Türkiye'de yüzyıllar boyunca farklı uygarlıklara kucak açarak ev sahipliği yapmış Anadolu topraklarına ait tarihi eser ve yapı yer almakta. Tüm bu kültürel zenginlik ve miras sadece korunarak geleceğe aktarılmakla kalmayıp, ziyarete de açık olarak sahip olduğumuz değerleri adeta tüm dünyaya ispatlıyor.

10 Mayıs 2023 Çarşamba

ZEKİ DEMİRKUBUZ'dan MUHTEŞEM BİR SERGİ

 ZEKİ DEMİRKUBUZ'un İLK SERGİSİ ''HAYAT'' AÇILDI


Yönetmen ve Senarist Zeki Demirkubuz'un ilk kişisel fotoğraf sergisi ''Hayat'' Müze Gazhane'de açıldı.
İBB Miras ve İBB Kültür ortaklığıyla düzenlenen ve Zeki Demirkubuz'un yeni filmiyle aynı adı taşıyan sergide, yönetmenin 2009 yılından bu zamana kadar çektiği 78 fotoğraf yer almakta.

Serginin küratörlüğünü Nurhak Kaya, sanat yönetmenliğini ise Ebru Yılmaz üstleniyor. Demirkubuz 14 yıl önce başladığı fotoğrafçılığa, Türkiye başta olmak üzere birçok farklı ülkede yaptığı çekimlerle devam ediyor. 

Ünlü yönetmen ''Hayat'' adını taşıyan ilk sergisinde dünyanın farklı coğrafyalarında rastladığı kayda değer anları, kendi gözünden izleyiciye aktarıyor.


9 Mayıs tarihinde izleyici ile buluşan sergi 9 Eylül 2023 tarihine kadar Müze Gazhane'nin yeni etkinlik alanı L Binası'nda ziyaret edilebilecek. 

KÜLTÜREL MİRASIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

KÜLTÜREL MİRASIMIZ AİT OLDUĞU TOPRAKLARA TEK TEK GELİYOR

Topraklarımızdan farklı dönemlerde yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan kültürel mirasımız olan tarihi eserlerimizin geri getirilmesi için verilen hukuki ve diplomatik mücadele tüm hızıyla devam ediyor.

Özellikle 17. ve 18. yüzyıllara ait arkeolojik zenginliğe sahip coğrafyadaki eserler adeta yağmalanmıştı. Bunlardan biride zengin tarihi geçmişe sahip olan Anadolu toprakları oldu.

Ülkelerin ve kaçakçıların ilgisiyle başta Anadolu olmak üzere zengin tarihe sahip ülkelerden birçok tarihi eser farklı yollarla kaçırıldı.

Yurt dışına kaçırılmış birçok eser dünyanın en önemli müzelerinde sergilenmeye devam ediyor. Bunlardan başı çekenler ise İngiltere British Museum, Fransa Louvre Müzesi, Almanya Bergama Müzesi ve Amerika New York Metropolitan Müzesi.

Türkiye, topraklarından koparılıp kaçırılan eserler için büyük mücadele veriyor. Kaçırılan eserlerin topraklarımıza ait olduğunu kanıtlamak için Devlet Arşivleri'nce tasniflenen Osmanlı dönemine ait evraklar araştırmalara ışık tutarak yetkililere kanıt olarak sunuluyor. 2022 yılında 1121 eserin iadesi sağlanarak ait oldukları topraklara evlerine geri getirildi ve sergilenmeye başladı.

Bu eserler arasında Karaman Sidemara Antik Kenti'nde 140 yıl önce keşfedilen ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen Sidemara lahdinin eksik parçası Eros başı, ABD' ye kaçırılan Lucius Verus heykeli, Attis ve Apollon heykelcikleri, Kusura tipi idol, düver pişmiş toprak levhası ve 4 parçalı sütüunlu lahitte yer almakta. 


Getirilen eserler arasında milyarder Michael Steinhardt'ın antik sanat eseri koleksiyonunda yer alan 28 eser de bulunmakta. 

Bu yılın başında Bulgaristan'ın Burgaz kentinde, ülkeye kaçak yoldan sokulurken el konulan Türkiye'ye ait 2 bin 940 sikke de Türk makamlarına iade edildi. Bunların yanı sıra 2022 yılında 11 farklı grupta toplam 1121 eserin iadesi sağlanarak ait oldukları topraklarda sergilenmeye başladı. 


Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve emniyet birimleri işbirliği ile kaçırılan eserlerin tespit edilerek iadesinin sağlanması için ilgili ülkelerle hukuki ve diplomatik ilişkiler çerçevesinde çalışmalar hızla devam ediyor.

 



7 Mayıs 2023 Pazar

TRT'nin DİJİTAL PLATFORMU ''Tabii'' YAYINDA

TRT'nin DİJİTAL PLATFORMU ''Tabii'' YAYINDA


TRT'nin Uluslararası Dijital Platformu ''Tabii'' uzun bir hazırlık döneminin ardından 7 Mayıs tarihinde yayın hayatına başladı. 

Tabii'nin yazılımı ve teknik alt yapısının tamamı Türk mühendisleri ve TRT ekibi tarafından hazırlandı. İçerik süresi toplam 15 bin saat.

Platforma erişim akıllı telefon, tablet, televizyon ve bilgisayar gibi birçok cihazdan sağlanabilecek. İlk etapta Türkiye'deki kullanıcılara ücretsiz olacak platform, 25 ülkede Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Arapça ve Urduca olmak üzere 5 dilde yayın hayatına başladı. 

Platformda aksiyondan komediye, tarihi dramadan animasyona kadar birçok içerik izleyici ile buluşacak. ''Tabii'' benzersiz hikayeleri Türkiye'den dünyaya ulaştırmayı hedefliyor.

''Bizi birleştiren nedir?'' sloganıyla yola çıkan platform, Türkiye'nin hikayelerini ve sesini dünyaya duyurmayı amaçlıyor. 

MONA LISA TABLOSUNDAKİ BİR SIR DAHA ÇÖZÜLDÜ

DÜNYACA ÜNLÜ MONA LISA TABLOSUNDA YER ALAN KÖPRÜNÜN SIRRI ÇÖZÜLDÜ


Leonardo Da Vinci'nin 16. yüzyılda yaptığı dünyaca ünlü eseri ''Mona Lisa'' tablosuna ait iddialara bir yenisi daha eklendi. 

Tablonun arka planında yer alan köprünün Arezzo vilayeti sınırları içinde yer alan Laternia'daki Romito Köprüsü olduğu iddia edildi. 


Silvano Vincenti'nin yönettiği araştırmanın sonuçları Roma'da düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Vincent dünyaca ünlü tablo üzerine daha öncede tespit ve teşhislerde bulunmuştu.

Elde edilen tarihi belgeler, fotoğraflar ve ünlü tablo arasındaki karşılaştırmalara dayanan araştırmada, tabloda görülen köprünün teşhis edildiğini ve bu köprünün Ponte di Valle olarak da bilinen bir Etrüsk-Roma köprüsü olan ''Romito Köprüsü'' olduğu belirtildi.

İtalyan araştırmacı söz konusu bölgede Arno Nehri'nin karakteristik biçimdeki kıvrımlı formunun Vinci'nin eserinde tasvir edilen Mona Lisa'nın solundaki manzaraya karşılık geldiğini, dron ile çekilen görüntülerin ve tarihi belgelerin analizinin resmedilen manzaranın çok büyük bir olasılıkla belirlenmesine yardımcı olduğunu belirtti. 


Leonardo Da Vinci'nin 1503-1507 yıllarında yaptığı ve Rönesans dönemine ait olan dünyaca ünlü Mona Lisa tablosu halen Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergileniyor. 



1 Mayıs 2023 Pazartesi

''KARANLIK GECE'' GÖSTERİMDE

''KARANLIK GECE'' FİLMİ GÖSTERİME GİRDİ


Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ''En İyi Film'' ve ''En İyi Senaryo'', Ankara'da ''En İyi Yönetmen'', ''Jüri Özel Ödülü'', SİYAD ve Almanya Türk Filmleri Festivali'nde ''En İyi Erkek Oyuncu'' ödüllerine sahip ''Karanlık Gece'' çekiminden üç yıl sonra gösterime girdi.

Senaryosu Özcan Alper ve Murat Uyurkulak'a ait olan film, vicdan azabı çeken, gerçeklerle yüzleşmek isteyen otuzlu yaşlarındaki İshak'ın yedi yıl sonra köpeği Palyoço ile birlikte köyüne geri dönmesini anlatıyor.


Başrol de Berkay Ateş'in yer aldığı dramatik gerilim olan film, kötülük, suçluluk, yüzleşme ve vicdan temalarını özgün bir anlatımla sorguluyor.

Yönetmenliğini Özcan Alper'in üstlendiği ve 17 Şubat 2015 tarihinde hunharca öldürülen gazeteci Nuh Köklü anısına adadığı ''Karanlık Gece'' bir arınma yolculuğu.

Birçok ödüle sahip olan film, çekiminden üç yıl sonra 28 Nisan tarihinde gösterime girerek sinema izleyicisi ile buluştu.

DÜĞÜMLERDEN OLUŞAN ESERLER

RESİMLE MAKROMEYİ BİRLEŞTİREN ESERLER

İstanbul Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Profesör Hamdi Ünal milyonlarca düğümden oluşan eserler üretiyor.

Ünal eserlerinde makrome ipine milyonlarca düğüm atarak, horon oynayan ve müzik aleti çalan insan figürleri yapıyor. 


Sanatçı 1 yıldır hazırlandığı ve ''Horon'' ismini verdiği 11 eserden oluşan sergisini Trabzon'lu sanatseverlerin beğenisine sundu. Sergi İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Trabzon Güzel Sanatlar Galerisi'nde açıldı.

Özellikle Karadeniz Bölgesi için horonun önemine dikkat çeken Ünal ''Horon bir coşkudur.'' ifadesini kullandı. Makrome üzerine düğümlerle resim yapmanın Türkiye'de bir ilk olduğunu ve bunun kendisi için ne kadar önemli olduğunu sözlerine ekledi. 

Eserlerinde horon oynayan tekli, üçlü ve beşerli insan figürlerini makrome iplerini düğümleyerek işleyen sanatçı, zurna, kemençe ve tulum çalan figürlere de yer verdi. 


Ünal, makromede uyguladığı düğüm tekniğinin Asur ve Babillere kadar uzandığını ifade ederek, ''Ben de makromeyi resimde kullandım. Sergide yer alan çalışmalarımı son 1 yılda yaptım. Her çalışmaya göre zorluk derecesi değişiyor. Zemini tek renk yapıyorsanız ya da alışılagelmiş bir düğüm çeşidi kullanıyorsanız kolay ama kompozisyon detaylıysa o zaman çok daha vakit alıyor'' dedi.


Ünal, en fazla horon oynayan beşli insan figürüne emek harcadığını belirtirken, ''Figürlerin hareketleri, yönleri, dinamizmi farklı. Özellikle figürlerin kompozisyon mantığı içerisinde ortaya çıkması için zemin ile figür arasında bir farklılık oluşturmasını istedim, çünkü zemini oluşturan renklerin çift renk olması gerekiyor.'' diyerek beşli insan figüründen oluşan eserini iki ayda tamamladığını belirtti. 


Sanatçının attığı her ilmekte bir amaç var. 

Ünal'ın tüm çalışmaları el ve duygu bütünlüğü taşıyor. ''Her ilmek ve eylemde mutlaka bir amaç var'' diyen sanatçı, ipliklerin düğümleniş biçiminde, biri içerde gezinen düz iplik, diğeri spiral yapıyı veren iplik olmak üzere iki temel unsurun olduğunu belirtti. 



Sanatçı, resim yaparken kullanılan yağlı boya, kurşun kalem ve benzeri malzemelerin yerine, resimlerinde kompozisyonunu kurarken makromenin kendisi için amaç değil bir araç olduğunu ifade etti.