22 Eylül 2015 Salı

RESİMLERE HAYAT VEREN SANATÇI M.ALPDOĞAN ERCİŞ RESSAM

RESİMLERE HAYAT VEREN SANATÇI
M.ALPDOĞAN ERCİŞ
RESSAM
Genç Kuşak Sanatçılar arasında önemli bir yere sahip olan ERCİŞ eserlerinde, farklı bir tarz ile karşılaşıyoruz. Harekete ve sürece verdiği bağlaşım resimde hem asimetrik oluşumlar hemde diyagonal hareketleri komposizyonunda  tamamlamaktadır. Kullanılan üslup soyut dışa vurumcu olan Pollock tarzında olmasına rağmen kendi resimlerinde figür ve harekete ağırlık vermektedir. Ressam kendi iç dünyasıyla zenginleştirdiği resimlerinde, hareketler yahut renk armonisi olsun, tinsel temalar vurgulamayı ihmal etmemiştir. Figürlerinde anlam kattığı hareketlerle, her bir çalışması için farklı anlatım ifadeleri uygulayarak resimlerinin dilini oluşturmuştur. Resimlerinde zeminde ya fonun kendisini kullanır yada kendi vurgulamak istediği temanın anlatımını aktarması için renklerini seçer.
Sanatçı için, resmin sadece görünüşü değil içsel, özlem, duygu ve düşüncelerin belli estetik kurallar çerçevesinde iki boyuttan üç boyutlu bir düzlem üzerine yansıtılmasına dayanan  aktarımıyla birlikte de denge, hareket, leke, renk ve ışık etkileri, resimsel ögeleri aktarımıyla üslubunu gerçekleştirmektedir. 
Sanatçı bütün bu birleşim dengesi ile eserlerine kendi iç dünyasındaki duygularınıda aktarır ve bunu izleyici ilk bakışında sezmektedir. Ögelerin çeşitli biçimlerde formlarla leke ve renksel temalarla, denge ve anlatım özelliğiyle de bir araya getirilmesi resmin kompozisyonunu oluşturur. Kompozisyon gerçek olgularla beraber gerçek dışı yahut gözlemler sonucu oluşturulmuş konularla, bir öyküyü yada var olabilme beklentisiyle betimlenmiş imgeleri göstermeye olanak verir. Bunlardan dikkate alınan form, biçim, doku, leke özelliklerinden birkaçıdır.
İnsan bedenlerini konu edinen ressam konularındaki temasları beden ve hareket üzerine seçer ve bu sanatçı için önemli bir ayrıntıdır. Resimlerinde anlatmak istediği konuları figürlerin hareket dilleriyle aktaran sanatçı, içinde kopan his, duygu, sevgi, nefret, sıkıntılı zamanlarını vücut hareketlerine dökerek oluşturması resme farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedef almaktadır.
Sanatçı eserlerini büyük ebatlarda yapmayı tercih eder.  
Bunun nedenlerinden biriside figürlerinde anıtsallığı aktarmak istemesidir. Hareketlerde anıt özelliği taşımasına özen gösteren ressam, esinlendiği konuları ya kendi belleğinde oluşturur yada denemeler yaptıktan sonra tuvale aktarır. Ara ve ana yönleri belirlemek için ise ya figürlerini destekleyici objeler katar yahut da renk olgusunu artırarak resme biraz daha boyut kazandırır. Akıtma tekniği de kullanan sanatçının her çalışması, bütün denge unsurları ve sanatçı bileşenleri ile bütünleşir.
Bu bütünleşme karşısında izleyici alışılagelmiş resim sanatından uzaklaşarak farklı bir resim anlayışını en ince detaya kadar görebilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder