HEYKELTRAŞ ŞENOL BORA
Heykeltraş Şenol Bora |
SÖYLEŞİ
Genç Kuşak Sanatçılarımızdan başarılı Heykeltraş
Şenol Bora ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi
Biraz kendinizi anlatır mısınız
- Kendimden
bahsetmenin tam mevsimi, kendimden bahsetmeyi sevemesem de. En çok bu mevsimde üretmek istiyorum, en çok
bu dönem yalnız kalmayı seviyorum belki de. Yürümeyi çok seviyorum, insanlar
daha samimi sanki. Hayatımda tek vazgeçilmezim taşlar. Çakıl taşıyla mutlu
olurum. Her biri farklı şekilde çakıl
taşları. Anlatacak çok şeyim var aslında ama burada bırakmak yeterli.
Eserlerinizde alışılmış tarzlardan çok
farklı bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve
tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.
- Ben
yontu geleneğinin ham maddesi mermer olduğuna inanırım. Bundan dolayı taş
çalışırım. Mermerde haliyle üslup oturtmak zor. Çünkü yıllarca her şey denendi
ve biz kırıntıları kemiriyoruz doğrusu .Başta insan figürleri, sevgiyle sarılan
kadın ve erkek figürleri denedim. Bu serimden çok keyif aldım. Belki bir seri
daha denerim ilerde. Ardından şekil
itibariyle koç başı figürleri denedim. Türk kültüründe de yeri var. Bu
seri çalışmalarım fazlası ile ses getirdi. Seri çalışmayı seviyorum. Çünkü ürettikçe yeni fikirler birbirini
kovalıyor. Yeni projelerimde biraz taş
dışına çıkarak farklı şeylerde denemek istiyorum. Ama asla bana huzur veren taştan vazgeçemem.
Yapı olarak sertte olsa o işleyişi sırasında ve eğer fikir de varsa kafanızda
keyifle ilerliyor.
Özellikle işlediğiniz bir konu var mı,
seçtiğiniz konular değişken olabiliyormu
- İnsan ruh hali sabit olmadığı ve değişkenlik
gösterdiği için dönem dönem benimde çalışmalarımın konuları değişir. Ancak
özellikle bir konu seçerim ve o konuda seri çalışmalar yaparım. Bugün bunu
yarın şunu yapayım diye bir şey söz konusu olmaz. Türkiye de yaşıyoruz ve her
gün yeni bir olay, bir dram, bir mesele oluyor. Dolayısı ile insanı etkiliyor.
Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana
çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu
- Bana göre genç, yaşlı diye bir ayırım olmaz
sanatta. Bir mucit 15 yaşında da bir icat yapabilir, 50 yaşında da . Sanattaki
bu algı ve ayırımın ticari olduğunu düşünüyorum. Değil sanata ve sanatçıya, biz
insana değer verilsin bir konumdayız maalesef. Genç sanatçılara da gelirsek
yeteri önem ve imkan verildiğini düşünmüyorum. Hep tırnaklarımız ile kazımak
zorundayız.
Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini
nasıl buluyorsunuz
- Türkiye
de gerçek anlamda üreten kişi az sayıda. Diğerleri de boş hayran kitlesine
hitab eden kişiler. Gerçek izleyici de bununla orantılı olarak az bir kitle.
Ama bizim ülkemizde herkes sanatçı, herkes imam, herkes futbol yorumcusu. Türkiye de sadece sanat diye direnen küçük
bir kitle var. Bu kitle ister üreten, ister izleyici ister ne denirse artık
- Türkiye
de Heykel Sanatı sizce ne durumda
- Heykel üreten çok az var. Dolayısıyla yine
geçmişimizle övüneceğiz. İlhan Koman'lar Şadi Çalık'lar vs ve günümüz en iyi
heykeltraşı benim de hocam, yıllarca asistanlığını yaptığım ve heykel anlamında
beni en çok heyecanlandıran isim Mehmet Aksoy. Onun kadar üreten ve heykel
sevgisi taşıyan kimsede göremedim.
Heykel
Sempozyumları oluyor. Ama tam bir fiyasko bana göre. Bir ayda kaç kilo taş
kırarsın gibi bir yarış şekli var sanki. Bende mümkün olduğunca takip ediyor ve
katılmaya çalışıyorum. Projeler daha üstünde düşünülür ve mekansal algı ile
hazırlanırsa daha başarılı olabiliriz.
İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız
hakkında bilgi verebilirmisiniz.
- Plânlarım için taşa başlamadan bir şey
söylemem ütopik biraz. Ama siyasetin bu
kadar içimize girdiği ve her gün trajik olayların yaşandığı bir dönemde
konularımı biraz bu yönde seçmeyi düşünüyorum. Neler çıkar bende merak
ediyorum.
Ulusal
Haber - Teşekkür ederiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder