21 Ekim 2016 Cuma

RESSAM ZAFER DİLEKÇİ İLE SÖYLEŞİ, ULUSAL HABER, KÜLTÜR & SANAT

RESSAM ZAFER DİLEKÇİ

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan başarılı Ressam Zafer Dilekçi ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Sanat ile tanışmam küçük yaşlarda oldu. En çok mimari yapılar ve karikatür ilgimi çekmişti. Kendimce farklı malzemeler ile denemeler yapmaya başlamıştım. Bu süreç tüm öğrenim hayatım boyunca ilerleyerek devam etti. Sonucunda da bu aşk beni resim okumaya kadar getirdi. Üniversite dönemimde beni en çok heyecanlandıran ve Sanata bakışıma anlam katan katıldığım sergiler ve yarışmalardır.
Yine aynı dönemde önemli karikatür dergilerinde yayınlanan karikatürlerim motivasyonumun hızla artmasına etken oldu. Şu an aynı zamanda bir eğitmen olarak maneviyat ve tecrübelerimi öğrencilerime aktarıyorum. Sanat sürekli üretmeyi, yenilenmeyi ve değişmeyi gerek görüyor. O yüzden sürekli olarak iç ve dış dünyamı sorguluyor, aradığım cevapları sanat yolu ile bulmaya ve vermeye çalışıyorum.

Eserlerinizde alışılmış tarzlardan çok farklı  bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Geometrik soyutlama resimler yapıyorum. Kompozisyonlarımda insan ve hayvan figürlerini sıklıkla kullanıyorum. Bazı seri çalışmalarımda resimlerimi karikatürsel bir çizgi ile bütünleştiriyorum. Bunların yanı sıra iç ve dış mekânsal perspektif resimlerim de bulunmakta.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Özellikle işlediğim konular insan merkezli. Gözlemlediğim ve etkisinde kaldığım günlük yaşantılara kompozisyonlarımda sıkça yer vermekteyim.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Kesin bir dille belirtmek isterim ki  gereken önem maalesef verilmiyor. Özellikle galeriler isim yapmış kişilere ağırlık verirken istisna durumlar dışında genç ve isimsiz kişileri tercih etmiyorlar. Oysa ki bir galerinin görevlerinden biride gelecek vaad eden isimlere ağırlık vererek uygun platformlarda değerlendirerek önlerini açmaktır. Ama maalesef bunu yapan çok az kurum var. Bu sebeple de isim yapmış kişiler yanında şansları neredeyse yok gibi. Ticari düşünce ön planda tutulduğu takdirde, isim yapmış kişinin eser satışına garanti ile yaklaşım oldukça, gençlerin önü iyice daralmakta. İsim yapmakta size tanınan ve sunulan imkanlar ile olacağına göre birilerinin artık bunun daha çok farkına varması gerekli diye düşünmekteyim. Zira yaşını almış ve hatta üretimi dahi bitmiş kişilerin bir gün gelecek eserlerine de artık piyasa da ulaşılamayacak. O nedenle gençlerin ve üretimi hızla devam eden kişilerin üstüne daha çok düşmek gerekirken yine diyorum ki bu gerçeğin farkında olan maalesef çok az kurum bulunmakta.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz
-  Yeterli ve samimi bulmuyorum. Alaylılar, akademisyenler, eğitimciler ve izleyiciler. Felaket... Kendi içlerinde dahi bir ayırım varken ve bütünleşme, dayanışma, birlik olma söz konusu değilken doğal olarak bu durum izleyiciye de geçmekte. Başarının alkışlanamadığı hatta gereken önemin ve değerin verilmediği bir sanat ortamı bulunmakta. İmkanların ve olanakların durumu ise zaten malum ortada.

- Sanatçı kişiliğiniz yanı sıra siz aynı zamanda bir eğitmensiniz. Sanat eğitimi sizce ne durumda

-  Sanat bilinci ve önemi hak ettiği değere sahip olmadığı için, sanat eğitimi de maalesef yeterli durumda değil.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

Bir sanatçının sürekli farklı şeyler denemesi ve hatta malzeme konusunda asla sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Tuvallerimde malzeme çeşitliliğine gitmek istiyorum. Hedefim kavramsal sanat.

Ulusal Haber – KÜLTÜR & SANAT, Teşekkür ederiz


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder