22 Kasım 2024 Cuma

TARİHİN SIFIR NOKTASI'NA BÜYÜK İLGİ

 GÖBEKLİTEPE ZİYARETÇİ AKININA UĞRADI

''Tarihin sıfır noktası'' olarak bilinen Göbeklitepe 10 ayda 600 bin ziyaretçi ağırladı. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'ye  geçen yıla oranla 2024 Ocak-Ekim ayları arasında ziyaretçi sayısı yüzde 50 oranında arttı.


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, ülkemizde ki kültür turizminin en önemli destinasyonlarından birisinin Göbeklitepe olduğunu belirtti. Yazgı, Göbeklite'de tanıtım stratejisiyle birlikte 2024 yılının ilk on ayında 600 bin ziyaretçiye ulaşıldığını ve bu rakamın 2025 yılında daha artacağını öngördüklerini sözlerine ekledi. 

Bilim insanları ise Göbeklitepe'yi gördüklerinde fotoğraflardan çok daha etkileyici olduğunu belirtirken, hayranlıklarını dile getirdiler. 

Göbeklitepe insanoğlunun en büyük adımlarından biri olan Neolitik Devrim'e dair yerleşik bilgileri sarsacak ipuçları da barındırıyor.


Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde Şanlıurfa ilinin 18 km. kuzeydoğusunda yer alan Göbeklitepe, yeryüzündeki ilk inanç merkezi olarak nitelendirilmektedir. Prof. Dr. Schmidt'e göre yerleşik hayata geçişin tarih kitaplarında yazanın aksine çiftçilik ve hayvancılıkla değil, dini merkezlerde sürekli bir araya gelmelerinin sonucunda olduğudur.  Tarihin sıfır noktası olan Göbeklitepe'de ki tapınaklarda bunun bir göstergesi olarak düşünülmektedir. Şu ana kadar 6 adet tapınak gün ışığına çıkarılmıştır. 



TARİHİN EN ESKİ ALFABESİ BULUNDU

Bilim İnsanlarından Büyük Keşif


Bilim insanları, tarihin bilinen en eski alfabesini buldu. 

Suriye'nin eski kent merkezlerinden  Umm-el Marra'da  ki antik mezarlarda yaptıkları kazılar sonucunda üzerinde kazılı yazılar bulunan parmak uzunluğunda dört adet kil silindir bulundu.

Johns Hopkins Üniversitesi'nde arkeoloji profesörü olarak görev yapan ve araştırma ekibinde yer alan Glenn Schwartz, radyokarbon tarihleme yöntemiyle tarih tespiti doğrulanan yazıların, M.Ö. 2400'lü yıllara ait olduğunu belirtti.

Schwartz, bu yazıların bilinen diğer alfabetik sistemlerden yaklaşık 500 yıl daha eski olduğunu ortaya koyduklarını, keşfedilen silindirlerin üzerindeki yazıların mezardan çıkarılan nesnelerin nereden geldiğine ve kime ait olduğuna ilişkin bilgileri aydınlatacak nitelikte olduğunu belirtti. 

Ekip bu keşfin, alfabenin M.Ö. 1900'den sonra Mısır ve çevresinde icat edildiğine yönelik inanışları değiştireceğini belirtti.

Erken Tunç Çağı'na dayanan mezarlarda, altın ve gümüş takılar, pişirme kapları, mızrak ucu, çömlek ve iskeletler de bulundu.