ARMUT
PİŞ AĞZIMA DÜŞ
ULUSAL
HABER & KÜLTÜR-SANAT SAYFALARI
Yetkili
ve Sorumlu Yönetmeni
Bir sanat kurumu başkanı ve küratör
olmanın yanı sıra aynı zamanda bir sanatçı olarak son yıllarda karşılaştığımız
bir düşünce tarzı karşısında artık bir şeyler yazmak gerektiğine karar verdim.
İşimizin her aşamasında bulunan ve yine her aşamasına hakim olan biri olarak,
herkes için iyi ve doğru şeyler yapmaya ve bunu yaparken de herkesin hakkını
korumaya çalışan biri olarak yazacağım.
"Prensip olarak paralı sergilere ve projelere katılmıyorum"
Sözüm "Prensip olarak paralı
sergilere ve projelere katılmıyorum" diyen kişiler için. Düşüncenize
saygı duyuyorum. Elbette tercih sizin. Ancak bu düşüncenize katılmıyorum.
Çünkü
düşünemedikleriniz ya da bilip işinize gelmeyenler var.
Bu yazımda amacım
sizlere bunu göstermek. Sonucunda karar elbette ki yine sizindir. Ülkemizde ne
galeriler ne sanat kurumları nede sanatçılar devlet tarafından yeterli maddi
manevi desteği alamamaktadır. Bizler daima kendi çabalarımız ile bir şeyler
yapmaya çalışıyoruz. Bu çabalar içerisinde de sanatçıların kendini
gösterebileceği en önemli platformlar sergiler ve sanat projeleridir. Bunları
organize eden kişilerde galeriler, sanat kurumları ve küratörlerdir. Bu
kişilerinde çoğunun tek gelir kapısı kazancı yaptıkları bu işlerdendir. Bu
onların işidir. Yani size bir ortam
hazırlamakta ve hizmet sunmaktadırlar. Kimin başarılı olduğu, kimin sanat adına
gerçekten emek verdiği, kimin sırf ticari amaçla yaptığı bu yazımın içeriği
olmamakla beraber sonuçta ortada iyi yada kötü başarılı yada başarısız bir emek
söz konusudur. Bir iş söz konusudur.
Hangi projeye dahil olacağınız kiminle çalışacağınızda sizin yani sanatçının tercihidir.
Hangi projeye dahil olacağınız kiminle çalışacağınızda sizin yani sanatçının tercihidir.
Hangi projeye dahil olacağınız kiminle çalışacağınızda sizin yani sanatçının tercihidir.
Hangi projeye dahil olacağınız kiminle çalışacağınızda sizin yani sanatçının tercihidir.
Bu organizasyonların emeğinin yanı sıra
yani sizin için bu organizasyonu hazırlayan kişi yada kişilerin emeği dışında
birde maddi tarafı vardır. Salon kirası, kokteyl harcamaları, afiş ve davetiye
baskı masrafı, plaket yada belgelerin masrafı ve projenin içeriğine göre bu
masraflar daha da artabilir. Şimdi bu organizasyonu hazırlayan kişilerin
işlerinin hatta çoğunun tek işinin ve tek gelir kaynaklarının bu olduğunu
düşünürsek ( galeri, kurum, küratör ) elbette sizlerden bir bedel talep
edeceklerdir. Çünkü size bir imkan sağladıkları gibi aynı zamanda bir hizmet
bir emek vermektedirler. Bu onların mesleği, işidir. Bunu yaparken de ücreti
yada talep edecekleri şartları neye göre ve nasıl belirledikleri biraz ortam
şartlarına biraz da kendi inisiyatiflerine bağlıdır. Birazda proje giderleri
hesaplanarak belirlenmektedir. Ücret size yani sanatçıya uygunda gelebilir
fazlada gelebilir. Katılabilir yada ret eder. Sonuçta kimse sizi hiç bir şeye
zorlamamaktadır. Sözün özü bakkaldan bedava sakız bile alamazken, doktorda
bedava tedavi olamazken yani kısaca her hizmetin bir bedeli varken bu hizmeti
bedava talep etmek de bu işi yapan kişilerin emeğine, işlerine haksızlık ve
saygısızlıktır diye düşünmekteyim. Sizin için proje yapılsın tüm masrafları
karşılansın gibi bir lüks ancak proje bir şekilde devletten destek yada özel sponsorluk
alması durumunda olabilecek bir durumdur. Aksi halde birileri sizin için
cebinden para harcasın, her şeyi yapsın tabir yerinde ise "Armut piş
ağzıma düş" gibi bir istek içerisinde olmanız demektir.
Belki şimdi egonuzu bir kenara koyar ve
prensibinizi tekrar düşünürsünüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder