Son yıllarda sanat dünyasında hızla yükselişe geçen Dijital Sanat ve
sanatçıları, maalesef ki bu konuda yetersiz bilgiye sahip kişiler tarafından
bilgisizce ve haksızca eleştiriliyor. Oysa ki teknoloji hayatımızın her alanına
girmişken, yaratıcılığı daha da arttıran dijital sanat neden eleştirilir
anlamış degilim. Bu sanatı icra eden kişiler daha az yetenekli değillerdir. Tam
tersi yaratıcılıklarının daha güçlü olduğu ortadadır. Yapılan çalışma
bilgisayar ile yapılıyor olsada, tasarımı düşünen, çizen, ışık-gölgeyi,
dokuyu, figürleri vs. çizen ve tasarlayan sanatçıdır. Bu sanat dalı ne
tembel işidir, nede yeteneksizlik işidir. Bu teknik, sanatın gelişen teknoloji
ile bir kolu olmuşdur. Baskı teknikleri içerisinde bir yer almışdır. Nasıl ki
serigrafi, gravür gibi bir çok baskı tekniği resim sanatı içerisinde önemli bir
yere sahiptir ve bu teknikler ile çok önemli isimler eserler üretmiştir,
dijital sanatında gittikçe önemselleşen bir yeri bulunmaktadır.
Digital sanata eleştiri getirmeden önce, dünyadaki önemli temsilcilere ve ürettikleri eserlere bakmak gerek. Refik Anadol, dünyanın ilk görsel data heykeli olan 15x30 metre büyüklüğündeki Virtual Depictions adlı heykelini ABD'nin San Francisco şehrinde sergilemiştir. Güvenç Özel, Nasa için Mars Kolonisini tasarlamış başarılı bir mimar ve sanatçıdır. Michael Tyka, Protein moleküllerinin büyülü dünyasını metal ve camdan heykellerle bir sanata dönüştürmüştür. Theodore Spyropoulos, Emotive City adlı eseri ile tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştır. İtalyan illustratör Giulio Rossi, geleneksel tekniklerle başladığı çalışmalarını dijital ortama taşırken yaratıcılığı ve gerçeküstü sanatını da en üst seviyelere taşımıştır.
Bu sanat tekniğini ve sanatçılarını tembel, yeteneksiz ve yaratıdan yoksun olarak değerlendirmek, bilgisizlikten kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum. Zira cahilce yorum yapanlar ve eleştirenler sanmaktadır ki, var olan fotoğrafı basıp sonradan üstünü boyuyorlar ve buna dijital sanat diyorlar. Bunu yapan kişilerde elbet vardır. Nasıl ki fotoğrafa bakarak resim yapanlar yada yapılmış bir resimi kopya yapanlar varsa. Ama biz böyle kişilere zaten sanatçı, ortaya çıkanada eser demiyoruz. Buradaki çizgiyi çok iyi görmek gerek. Baskı sanatlarını eleştirmek demek, baskı sanatında önemli eserlere imza atmış baskı atölyeleri kurmuş Süleyman Saim Tekcan gibi birçok usta isimlerede haksızlık yapmak demektir.
Sanat sadece resim, resim sanatıda sadece tuval, fırça ve yağlıboyadan ibaret değildir.
Sanat tarihine damgasını vuran Fransız sanatçı Marcel Duchamp, hemen her yerde, hemen her şeyle sanat yapılabileceğini iddia etmiş ve bir dükkandan aldığı pisuarı sergileyerek, sanat konusundaki tartışmaları alevlendirmiştir.
Farklı teknik ve tarzlarda çalışan, teknolojiyi kullanan sanatçılarda tembel, yeteneksiz yada daha az yetenekli değil, tam tersine gelişime ayak uyduran, yeniliklere açık ve yenilikleri deneyen kişilerdir ve bu kişiler yaratıda sınır olmadığının önemli göstergesidir.
Digital sanata eleştiri getirmeden önce, dünyadaki önemli temsilcilere ve ürettikleri eserlere bakmak gerek. Refik Anadol, dünyanın ilk görsel data heykeli olan 15x30 metre büyüklüğündeki Virtual Depictions adlı heykelini ABD'nin San Francisco şehrinde sergilemiştir. Güvenç Özel, Nasa için Mars Kolonisini tasarlamış başarılı bir mimar ve sanatçıdır. Michael Tyka, Protein moleküllerinin büyülü dünyasını metal ve camdan heykellerle bir sanata dönüştürmüştür. Theodore Spyropoulos, Emotive City adlı eseri ile tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştır. İtalyan illustratör Giulio Rossi, geleneksel tekniklerle başladığı çalışmalarını dijital ortama taşırken yaratıcılığı ve gerçeküstü sanatını da en üst seviyelere taşımıştır.
Bu sanat tekniğini ve sanatçılarını tembel, yeteneksiz ve yaratıdan yoksun olarak değerlendirmek, bilgisizlikten kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum. Zira cahilce yorum yapanlar ve eleştirenler sanmaktadır ki, var olan fotoğrafı basıp sonradan üstünü boyuyorlar ve buna dijital sanat diyorlar. Bunu yapan kişilerde elbet vardır. Nasıl ki fotoğrafa bakarak resim yapanlar yada yapılmış bir resimi kopya yapanlar varsa. Ama biz böyle kişilere zaten sanatçı, ortaya çıkanada eser demiyoruz. Buradaki çizgiyi çok iyi görmek gerek. Baskı sanatlarını eleştirmek demek, baskı sanatında önemli eserlere imza atmış baskı atölyeleri kurmuş Süleyman Saim Tekcan gibi birçok usta isimlerede haksızlık yapmak demektir.
Sanat sadece resim, resim sanatıda sadece tuval, fırça ve yağlıboyadan ibaret değildir.
Sanat tarihine damgasını vuran Fransız sanatçı Marcel Duchamp, hemen her yerde, hemen her şeyle sanat yapılabileceğini iddia etmiş ve bir dükkandan aldığı pisuarı sergileyerek, sanat konusundaki tartışmaları alevlendirmiştir.
Farklı teknik ve tarzlarda çalışan, teknolojiyi kullanan sanatçılarda tembel, yeteneksiz yada daha az yetenekli değil, tam tersine gelişime ayak uyduran, yeniliklere açık ve yenilikleri deneyen kişilerdir ve bu kişiler yaratıda sınır olmadığının önemli göstergesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder